Bugün, Munzur Gözeleri’nde yaşanan sorunlar yıllarca herkes tarafından biliniyor ve konuşuluyordu.
Ancak maalesef bugüne kadar kimse somut bir adım atmadı.
Ne yerel yönetimler, ne inanç kurumları ne de sivil toplum örgütleri…
Adım atmak isteyenlerin de önü kesildi.
Yıllarca “Munzur Gözeleri” ve “turizm” kavramları aynı cümle içerisinde kullanıldı.
Şimdi ise Munzur Gözeleri’nin bir “turizm” bölgesi olmadığını, aksine bölgenin bir inanç merkezi olduğunu söylüyoruz.
Evet doğru… Munzur Gözeleri bir inanç merkezidir.
Peki, bugüne kadar neyi bekledik?
Bugüne kadar neden adım atmadık?
Adım atılması için, harekete geçilmesi için devletin müdahalesi mi gerekiyordu?
***
Munzur Gözeleri, mevcut koşullarda sürdürülebilir bir yapıda değil.
Bu haliyle bölgenin ömrü çok uzun olmayabilir.
Mangal, piknik, ticarileşme, insan sirkülasyonu oldukça fazla.
İnsanın olduğu her yer tahribata açıktır.
Bu nedenle Munzur Gözeleri mutlaka rehabilite edilmeli.
Ama nasıl?
***
Munzur Gözeleri’nin nasıl ve hangi koşullarda düzenlenmesi gerektiğine karar verecek merci inanç kurumları, yerel halk, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleridir.
Müteahhitler ve masa başında proje çizen memurlar Munzur Gözeleri’nin nasıl olması gerektiğine karar veremez.
Halka danışılmadan hayata geçirilen bu proje tutmaz.
***
Proje başlayalı 2 gün oldu.
Kurumlar arasında henüz bir koordinasyon yok.
En iyi yapılan şey toplantı ve basın açıklaması.
Bunun ötesinde bir şey yok.
Ciddi bir kamuoyu oluşturulmalı.
Bu kamuoyu Ovacık merkezle sınırlı kalmamalı.
***
Gözelerde var olan sıkıntılar yıllarca sümen altı edildi.
Sizin anlayacağınız perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Kısacası biz bu iş için biraz geç kaldık.
Bundan sonra gösterilecek refleks ise daha örgütlü olmak zorunda.