Zengin su kaynaklarına sahip Tunceli'de Munzur Vadisi Milli Parkı üzerinde faaliyete geçen Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk Su Sporları Merkezi, kentin en önemli turizm lokomotiflerinden biri haline geldi. Coğrafi açıdan önemli güzellikleri bünyesinde barındıran ve bu nedenle her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği kentte raftingcilerin yeni adresi Munzur Çayı oldu. Rafting sporu açısından oldukça uygun olan Munzur Çayı, aynı zamanda Türkiye'nin en uzun parkuru olma özelliği taşıyor.
BÖLGE TURİZMİNE ÖNEMLİ KATKI
Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk Su Sporları Merkezi İşletmecisi Nazım Arslan, raftingte Türkiye'nin en uzun parkuruna sahip olduklarını ifde etti. Arslan, "Şuan bulunduğumuz yer Munzur Vadisi Milli Parkı ve Türkiye'nin en büyük milli parklarından biri. Bizim için de şöyle bir özelliği var; Türkiye'nin en uzun rafting parkuru. Yaklaşık 36 kilometrelik bir parku ve 6 saat suda kalıyoruz. Bulunduğumuz işletme, Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk Su Sporları Merkezi olarak kurduğumuz ve rafting, zipline ve kano aktivitelerini içeren bir işletme. Aynı zamanda bölge turizmine çok önemli katkıları olan bir işletme oldu burası. Kano, zipline ve raftingte Tunceli'nin ilk ve tek kuruluşuyuz. Bunun dşında kamping faaliyetlerimiz de var" şeklinde konuştu.
KORONAVİRÜS ETKİLERİ
Covid-19 salgını nedeniyle turizm sektörünün zor bir süreçten geçtiğini belirten Arslan, "Bu süreçte en çok etkilenen sektör turizm sektörü oldu. Örneğin Antalya'da geçtiğimiz sezonlarda yıllık 2 milyon kişinin rafting yaptığı verisi var. Düzce'de bu rakam 800 bin ile 1 milyon arasında, Rize Fırtına Deresi'nde ise bu rakam 400-500 binlerde. Biz tabi 10-15 civarında çalışan bir işletmeyiz. Antalya'da bu sezon sadece 4 veya 5 bot rafting yapabildi. Bizde durum biraz daha iyi. Biz kişi olarak 300'ü geçtik. Covid-19'a rağmen insanlar yine buraya gelmeye devam ediyor" dedi.
MALZEMELER DEZENFEKTE EDİLİYOR
Su sporu tutkunlarının sağlığını ön planda tuttuklarını hatırlatan Nazım Arlan, "Botlardaki kişi sayısına dikkat ediyoruz. Malzemelerimizi günlük olarak mutlaka dezenfekte edip, misafirlerimizin kullanımına bu şekilde sunuyoruz. Tur şirketleri de bu konuda misafirlerini uyarıyor" diye konuştu.
DOĞAL YAŞAMA ZARAR VERİLMEMELİ
Rafting tutkunu Ali Alioğul ise, "Burası doğal bir alan. Bölgenin tamamına hitap edebilecek bir kapasiteye sahip. Diyarbakır, Bingöl ve Elazığ'dan bir çok insanın buraya gelerek rafting ve zipline gibi aktivitelere katıldığı bir yer. Kent merkezlerinde kalıp içiçe bulunmaktansa bu tarz alanlara gelip spor faaliyetlerine katılmak bizi de mutlu ediyor. Sadece halkımızdan şunu istiyoruz. Buralara geldikleri zaman piknik yaptıklarına doğal yaşama zarar vermelerini, metal ve cam gibi atıkları doğaya bırakmalarını istemiyoruz. Doğanın tahribatı maalesef telafi edilemeyecek duruma geldiği zaman yüz yıllardır verilen emek heba edilebiliyor" dedi.