banner62
BİST
8.039,18
ALTIN
1.681,16
DOLAR
27,15
STERLİN
33,26
EURO
29,01

25 yılda ikinci sürgün

1994-1995 yıllarındaki köy boşaltmaları nedeniyle Dersim Merkeze bağlı Alacık Köyü'nden Kutudere Gökçek Köyü'ne sürgün gelen Bozkurt Ailesi, burada ikamet ettiği sağlık ocağı binasından da sürgün edildi. 25 yılda ikinci sürgünü yaşayan aile, 90'lı yıllarda gündelik hayatın bir parçası olan çatışmalı ortamın yarattığı travmayı yeniden yaşadı.

Yeni Dersim
Yeni Dersim
23 Haziran 2022 Perşembe 23:27
25 yılda ikinci sürgün

CANER AKTAN (HABER MERKEZİ) - 1994-1995 yıllarındaki köy boşaltmaları nedeniyle Dersim (Tunceli) Merkeze bağlı Alacık Köyü'nden Kutudere Gökçek Köyü'ne sürgün gelen Bozkurt Ailesi, burada sağlık ocağı olarak yapılan ancak kullanılmayan binaya yerleşti. Yaklaşık 25 yıldır bu binada ikamet eden Mehmet Bozkurt ve Elif Bozkurt ,15 yıldır ise kullandıkları alan için işgaliye ödemeye devam etti. İkamet ettikleri bina daha sonraki süreçte ise Milli Emlak Müdürlüğüne devredildi. Geçtiğimiz aylarda ise Mehmet Bozkurt ve Elif Bozkurt'a ikamet ettikleri binanın boşaltılması için tebligat yapıldı. 

ZORLA YERİNDEN ETME UYGULAMASI 

İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı Av. Hüsnü Öndül'e göre; zorla yerinde etme uygulaması, Türkiye’de, uzun yıllar, daha çok kamulaştırma sorunları nedeniyle karşılaşılan bir sorun olarak biliniyor. Buradaki “zor”, devlet gücüyle, idari organların idari kararlarıyla ve bedeli ödenmek suretiyle; gerektiğinde yargısal süreçler işletilerek uygulanan zor anlamına geliyor.

Milli Emlak Müdürlüğü görevlileri jandarma eşliğinde Bozkurt Ailesi'nin kaldığı eve geldi. Aynı zamanda tarım ve hayvancılıkla uğraşan Mehmet Bozkurt ve Elif Bozkurt, evlerinde çok sayıda süt ve süt ürünü olduğunu, bu ürünlerin sıcakta bozulabileceğini, bu nedenle binayı boşaltmak için zaman istediklerini belirti. Ancak yetkililer bu talebe kulak asmadı.

ÇATIŞMALAR GÜNDELİK HAYATIN BİR PARÇASI

Mehmet Bozkurt, 1990'lı yıllardaki çatışma ortamından en fazla etkilenen kentlerden biri olan Dersim'de, silah seslerinin, baskınların, kaldırılan cenazelerin gündelik hayatın bir parçası olduğunu hatırlatıyor. 

Elif Bozkurt ise 90'lı yılların travmasını yeniden yaşadığını belirtiyor ve ekliyor; "O zamanlar çarşıdan ekmek aldığımızda oyuncak bebek yaparak gizliyorduk. O gün içimizdeki yakalanma korkusu bugün yaşadığımız korkuyla aynı"

Klinik Psikolog Tülin Şahin travma tanımını, "kişinin beklemediği bir olaya sınırlarını zorlayan bir şekilde maruz kalma" şeklinde açıklıyor. Şahin, insan deneyiminin ötesinde seyreden olayların travmatik olması için olayı yaşayan kimse tarafından fiziksel bütünlüğünü tehdit eder şekilde algılanması ve kişide dehşet, çaresizlik, korku gibi yoğun duygulara yol açması gerektiğini belirtiyor.
Kapının kilidini görevlilere vermeyen Elif Bozkurt, Tunceli Valiliği'nden süre istediğini, konteynır talebi yerine getirildiğinde evi kendi boşaltacağını ifade etti. Ancak jandarma kapının kilidini kırarak tahliye işlemini başlattı. Elif Bozkurt ise yaşananlar nedeniyle sinir krizi ve baygınlık geçirdi.

KÖY BOŞALTMALARIN AĞIR BİLANÇOSU

Öte yandan "Tunceli'de boş köy ve mezraların durumu, köye geri dönüşte engeller ve çözüm önerileri" başlıklı rapor hazırlayan Dersim Barosu, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Raporda 1990'da 160 bin olan Tunceli nüfusunun bugün 80 bin civarına indiği vurgulanarak, ildeki 392 köyden 101'nin boş olduğuna dikkat çekildi. Köylere bağlı 300 civarında mezranın da boş olduğu dile getirilen raporda, Tunceli'deki boş köylerin oranının yüzde 26 olduğu ifade edildi. Raporda, dikkat çekilen bir başka nokta ise dolu görünen köylerin bir kısmında 1 ya da 3 aile yaşıyor olması.

Köylülerin keyfi bir şekilde topraklarından sürgün edildiğine dikkat çekilen raporda, şunlara yer verildi: "Köylüleri topraklarından keyfi bir şekilde sürgün etmek; mal ve mülkleri tahrip etmek başta Anayasa olmak üzere pek çok yasaya aykırıdır." Ülke içinde göç ettirilen topluluklara göç ettirmenin nedenleri ve prosedürü ile tazminat ve yeniden yerleşme konusunda tam bir bilgi verilmediği ifade edilen raporda, şunlar dile getirildi; "Halbuki Tunceli'de köyünden çıkarılanlara niçin böyle bir işlem yapıldığı, nereye gönderildikleri, ne zaman dönecekleri veya tazminat ya da yeniden yerleşme konusunda hiçbir bilgi verilmemiştir. Köylülere söylenen tek şey 'silahlı gruplar sizden destek alıyor' yönünde suçlayıcı beyanlar olmuştur. Bunun dışında hiçbir bilgi söz konusu değildir." 

Raporda, Tunceli'de 9 yıllık süre içinde köy yakma, mülkiyete zarar verme ve diğer hukuka aykırı uygulamalar ile ilgili sayısız suç duyurusu ve zarar ziyan tespit davası açıldığına işaret edilerek, "Ancak davacı köylülerin hiçbir müracaatından sonuç alınamamıştır. Tek bir askeri yetkili veya kamu görevlisi mahkûm edilmemiştir. 9-10 yıl boyunca köylerde tespit bile yapılamamıştır" denildi.

25 YILDA İKİNCİ SÜRGÜN 

Bozkurt Ailesi de 90'lı yıllarda yaşanan sürgünler ve köy boşaltmalarının mağdurlarından sadece bir tanesi. Ancak onları diğerlerinden ayran fark ise 25 yıl sonra yine bir sürgün yaşamaları. 

Konuya ilişkin Tunceli Valiliği ve Milli Emlak Müdürlüğü tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı ancak bazı kaynaklardan edinilen bilgiye göre; 25 yıldır Bozkurt Ailesi'nin ikamet ettiği sağlık ocağı yeniden restore edilerek kamp alanı ve kültür merkezi olarak yapılandırılacak. 

Son Güncelleme: 20.01.2023 10:32
Anahtar Kelimeler:
Mehmet BozkurtElif Bozkurt
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.