Son dönemde HDP’ye yönelik eleştiriler, özellikle sosyal medyada yazılıp çizilenler belirli bir noktaya ulaştı. Hakaret ve linçe dönük yapılan bu türden paylaşımların sürece hiçbir katkısı olmayacağının hepimiz farkındayız. Tersine hangi kuruma veya kişiye olursa olsun hakaret ve linçe dönük eleştirileri mahkum etmeliyiz. Çünkü bizim kültürümüzde hakaret ve linçe yer yoktur.
ÇÖP TESİSİ MESELESİ
Her şey HDP’li heyetin “Herkese Adalet” kampanyası kapsamında Dersim Belediyesini ziyaret etmesiyle başladı. Seçimin üzerinden yaklaşık 2 yıl gibi bir zaman geçmişti ve Alican Önlü 2 yılda ilk kez belediyeyi ziyaret ediyordu. Bu durumun bir haber değeri vardı ben de o ziyarette bulundum.
Söz döndü dolaştı DER-KAB, yani çöp tesisi projesine geldi. Fatih Mehmet Maçoğlu proje hakkında HDP’li heyete kısa bir sunum ve bilgilendirme yaptı. Ardından İbrahim Kasun söze girdi ve HDP döneminde yapılan projenin önemine atıfta bulundu.
Ne olduysa bundan sonra oldu ve sosyal medyada hem İbrahim Kasun’a yönelik hem de HDP’nin kurumsal kimliğine yönelik eleştiri sınırlarını aşan yazılar yazıldı. Bazı yazılar ise hakaret ve linç boyutuna ulaştı. Hakaret ve linçe varan bu yazıları kabul etmek mümkün değil. Bir durum hakkında görüş belirtmenin olağan bir durum olduğunu düşünüyorum. Eleştiriler sınırı aşınca HDP’den bu konuya ilişkin bir açıklama yapıldı.
KÜRTÇE AFİŞLER
Diğer bir konu ise Kürtçe “Newroz Pîroz Be” yazan afişler. Aslına bakarsanız işin özeti şu; HDP'nin afişlerinde neden "Newrozê sıma bımbarek bo!" değil de "Newroz Pîroz Be!" yazıyor... Eleştiriler bu yönde. HDP Dersim, çok uzun süreden beri reklam panolarını kullanamıyor. Herkese serbest olan reklam panoları kamu otoritesi tarafından HDP'ye gayriresmi olarak yasaklanmış durumda.
HDP'nin "Newroz Pîroz Be!" yazan afişleri genel merkez tarafından hazırlanmış. Yani bu merkezi bir çalışma. İzmir'deki reklam panolarında da Diyarbakır'daki reklam panolarında da "Newroz Pîroz Be!" yazıyor. Afişler asıldıktan sonra HDP Dersim'in konuya acilen müdahalede bulunduğunu, "Newroz Pîroz Be!" yerine "Newrozê sıma bımbarek bo!" yazılmasını talep ettiğini biliyorum. Bu konuyla ilgili uzun telefon görüşmeleri yapıldığını biliyorum.
Ancak bu konuyla ilgili olarak da hakaret ve linçe dayanan yazılar yazılıp çizildi. Buradan Kırmançki'ye yönelik bir inkarcılık çıkarmanın çok zorlama olacağını düşünüyorum.
ALİCAN ÖNLÜ’NÜN KIYAFETİ
Son olarak Alican Önlü’nün Newroz’da giydiği kıyafet. Alican Önlü’nün Newroz’da giydiği kıyafet geleneksel/bölgesel bir kıyafet. Ve bu kıyafet eleştirilerin hedefi oldu. Evet, eleştiri sınırları içerisinde yapılabilir. Bunu normal karşılamak gerekir. Ancak sevgili dostlar, insanların ne giyeceğine de mi müdahalede bulunacağız artık? Sanki hepimiz, her gün çarşıda Kırmançki kıyafetler ile dolaşıyoruz. İnsanların giyinişine, kıyafetine müdahale etmek ne zamandan beri normal bir durummuş gibi karşılanıyor?
Şunu duyar gibiyim… “Bu kıyafet siyasi bir sembol”… Bırakın da insanlar temsil ettikleri siyasi hareketin sembolünü üzerinde taşıyabilsin. Bundan doğal bir şey yok.
SONUÇ OLARAK…
HDP’ye dönük tüm bu eleştirilerin yine tek adresi HDP’dir. Sosyal medyadan kavga etmek, tartışmak çözüm üretmeyeceği gibi tersine bu çevreleri çözümsüzlüğe mahkum edecektir. Merak ediyorum. Bu konularla ilgili HDP’nin kapısını çalan oldu mu? Gidip eleştirilerini sunan oldu mu? Sosyal medya üzerinden hakarete ve linçe varan durumların yaşanması olağandışı bir durum. Sosyal medyadan da olsa eleştiriler, sınırları içerisinde yapılmalı. Her şey eleştirilebilir ama iş bu noktaya varmamalıdır.
Sevgili Caner Aktan yıllardan beri hdp bizim dilimizden hiçbir şey yazmıyor..Bu yeni değil ki...Kürt milliyetçileri kırmançki-zazaki dilini halen kabul etmiyor..Hdp nin programına bakın, tüzüğüne bakın Dersim dili ile ilgili tek bir sözcük bulamazsınız..Hdp nin ilimizde yaptığı bütün etkinliklerde hep Kürtçe'yi kullanmıştır..Biz yıllardan beri manzarayı görüyoruz.Onlar için Dersim dili yok hükmündedir...Biz bu filmi çok gördük..