Dersim Kent Koruma Kurulu ve TMMOB Dersim İl Koordinasyon Kurulu ortaklığında Dersim Kent Sempozyumu’nun birinci gününde “Sömürge Madenciliği” konulu panel düzenlendi. Panelden önce TMMOB Dersim İKK Sekreteri Uğur Beycan, TMMOB Amed İKK Eş Sözcüsü Alican Çetinkaya, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, TMMOB 2. Başkanı Selçuk Uluata ve Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu açılış konuşması yaptı. İkinci gün açık havada düzenlenen "Deprem Gerçeği" sempozyumuna ise Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Yapı ve Yapılaşma Jeofiziği Bilimsel ve Teknik Kurulu’ndan akademisyen Prof. Dr. Mehmet Emin Candansayar katıldı.

Dersim'deki fay hatlarına dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür, "Fayların durumu itibariyle Tunceli oldukça sıkıntılı bir bölge. Tunceli; cennet gibi bir yer ancak tektonik konumu, fayların durumu itibariyle oldukça sıkıntılı bir bölge. Çünkü; zamanı geldiğinde en tehlikeli olabilecek bir yer. Tunceli, Nazımiye fay zonunun içinde. Nazımiye fayı, Kuzeybatı Güneydoğu yönünedir. Bu fayın bir özelliği var. Bu fay düşey hareket eder. Bu fay hakkında bugüne kadar çok fazla bir şey bilmiyoruz. Bilinmiyor yani. Bilinmiyor, çünkü bu fayı çalışan yok. Bu ülke daha depremlerini bilmiyor. Televizyonlarda herkes konuşuyor. Sanırsın ki hepsi bir ulema. Şimdi bizler bu fayın ne aralıklarla deprem ürettiğini bilmiyoruz" dedi.

Görür'ün açıklamalarından satırbaşları şöyle; "Bir de Ovacık Fayı var. Bu fayı bazı arkadaşlarımız inceledi. Ovacık fayı, uzunluğu itibariyle 7 büyüklüğünde bir depremi üretme kapasitesine sahip bir fay. Ovacık fayı 3-4 koldan ibaret. Orada bugüne kadar 3 deprem meydana gelmiş. Bu fayda meydana gelecek bir depremin Tunceli’ye etkisi çok büyük olur."
"Tunceli’yi etkileyecek bir başka fay ise Malatya Fayı. O da size çok yakın.  Bu faylarda stres doldukça depremler meydana gelir. Son zamanlarda çok büyük depremler oldu. Kahramanmaraş ve Gaziantep’te meydana gelen depremler bu stresi Malatya fayına aktarmış olabilir. Bu nedenle diyorum ki, Malatya Fayına dikkat edin. Bir de Malatya Fayında M.Ö. 500 ile 900’lü yıllarda deprem meydana gelmiş. Ben Elazığ depremi olduğunda defalarca söyledim, Maraş’a dikkat edin, Malatya’ya, Erkenek’e, Çelikhan’a dikkat edin dedim. Bu kadar uyardım ama ne milletimden ne yerel yöneticilerden bir ses çıkmadı."

"Bir gecede 50 binin üzerinde canımız toprağın altında kaldı.  Malatya Fayının durumu bu. Malatya ve Ovacık fayı ile Kuzey Anadolu Fayı sizi etkiler. Kuzey Anadolu fayı en tehlikeli fay hattı. Bu fayda Tunceli’yi etkileyecek fay. Doğu Anadolu Fayı da Karlıova’dan başlıyor ve hemen Tunceli’nin Doğusunda. Böyle bir fay hattının içerisinde olan Tunceli, sadece Kuzey Anadolu fay hattını biliyor ama diğer sinsi ilerleyen fay hatlarını bilmiyor. Yedisu fayı da var. Şimdi bunu bilmek lazım. Bir gecede binlerce canımızı kaybetmeden yaşamak için bunlara önlem almak zorundayız. Türkiye’nin her yeri deprem yeri zaten. Gönlüm isterdi ki yöneticilerimiz de burada olsaydı."

"Bir kenti depreme hazırlamak için mikro bölgeleme çalışması yapması lazım. Bir kent 6 bileşenden oluşur. Yönetim sistemi, Halk, Alt Yapı, Yapı stoku, Çevre ve eko sistem, Ekonomi. Bu bileşenler bir araya geldiğinde bir yerde yerleşim yeri olur. Bizde yanlış olan, bir belediye başkanı seçildiğinde, mazbatayı aldığında, koltuğa oturduğunda istediğini yapıyor. Gerçi çok iyi niyetli biri olabilir ama bilmiyorsa ne yapsın. Belediye başkanları ve valileri atamadan önce veya koltuğa oturttuktan sonra eğitmek lazım. Yani vali de belediye başkanı da deprem kentini yönetme vasıf, bilgi, beceri, kültüre sahip olması lazım. Benim söylediğim şeyler zor değil. Yarın sokağa çıkıp yapılacak şeyler."

"Biz yıllarca deprem geliyor diye bağırmama lazım, Elazığ’ı birbirine katmama rağmen, bir çok kurum söylemesine rağmen, bütün bunlara rağmen benim halkım, Gakgoşlarım beni duymadılar. Elazığ’da bana Tarkan muamelesi yapıyorlardı. Ben depremi anlatıyorum. İki Buçuk Milyondan fazla takipçim var. E bu kadar anlattım. TUBİTAK, DPT projesi verdik reddedildi. Bunca şeyi söylememe rağmen benim halkımdan bir tepki gelmedi. Bu insanlar burada yaşıyor. Halk kendi ülkesine, kendi yaşamına ve kendi şehrine sahip çıkmalı. Ben bazen konuşurken vatandaşlar diyor ki “Hocam biz ne yapabiliriz ki?” çok şey yapabilirsiniz. Oy vermediğiniz sürece kimse bir şey yapamaz. Bütün güç sizde. Önce gücünüzü keşfedin. Gücünüzü partiler üstü kullanın. Somut projeler getirenler bekleyin. Çoluk-çocuğunuzun yaşamını doğru kişilere teslim edin.  Kendi bilimle, akılla yönetenleri seçin. Siyaseten yönetecek olanı seçmeyin. Halka şirin görünmek için iş yapanlarını seçmeyin."

"Size oy için gelen partilerden, kişilerden Tunceli için plan, projelerini isteyin. Kendinizin, çoluk-çocuğunuzun geleceği için bunu yapın. Belediye başkanlarının görmezden geldiği kaçak katlar, halkın eğitimi gerekli. Dilediğiniz gibi yaptığını o katlar size mezar oluyor mezar.”