DERSİM'DEKİ BÜTÜN BELEDİYELERE
DEB-KAR (Dersim Katı Atık Birliği) PROJESİ İÇİN ÇAĞRIMDIR.
Derler ki,
Eskiden tavşanlar, ceylanlar, ormana kaçardı avcılardan. Şimdi, ormanlar kaçıyor insanlardan.
Kiminin dumanı göğe savruluyor, kiminin gövdesi kökünden kesiliyor.
Kimi, yer yarılsa da içine girsem diyor. Kimindeyse yaprak kımıldamıyor.
Niye mi?
Niyesi var mı?
Aldığımız kararların ateşini ölçen var mı? Ağzımızdan sözcük değil, alev topunun çıktığını görmüyor muyuz!
Gün gelecek, o aldığımız kararların sözcükleri, sadece ormanları değil, bizi de yakacak. İçlenmelerimiz de fayda etmeyecek.
O kötü kararlarımızın ateşinden, ağaçların avlularında kucak açtıkları canlılar yok olmasın, dalları kırılmasın, yaprakları incinmesin, kötülük değmesin ormanlara diyorsak, vazgeçelim kararımızdan...
Kaçın ormanlar demek istemiyorum ama kaçın ormanlar demekten başka bir cümle de kuramıyorum...
Evet, kaçın ormanlar...
Bağdaş kurmuş meşelerimiz
Kuşları taşlayanlardan koruyordu,
Kötü adamlar seyrediyordu
Bilmem ki dedi meşe ağacı
Kaç aylık kaç mevsimdiniz
Beni bilmezden geldiniz
Bana sığınanları bile öldürdünüz
Şimdi kaçma sırası bende...
"Biricik kurtuluş kaynağı doğaya dönüştür" demiş Karl Marx.
Yine Karl Marx, "Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser" demiş. Marks'ın bu tespitleri hepimize örnek olabilir mi, bilemiyorum.
Biz hala, doğayı kendi ihtiyaçlarımızı karşılayan bir kaynak olarak görüyoruz. Biz doğaya böyle yaklaştığımız müddetçe, onun yok olmasına hizmet etmiş olmuyor muyuz? Aslında doğa, geçmişimizi geleceğimize bağlayan ve geleceğimizi garantiye alan, bize birlikte yaşamamızı öğreten, birbirimize faydalı olmanın hazzını veren müthiş bir varlık değil midir?
Peki biz ne yapıyoruz? Doğaya insafsızca davranıyor dolayısıyla da tüketiyoruz. Mevlana şöyle diyor:
"Gelin bağa, yeşiller kuşanan doğayı görün
Her köşede bir çiçek dükkanı açan doğayı görün
Güller gülerek sesleniyor bülbüllere
Susun susarak doğayı görün"
Gelin Mevlana'nın aşkına, 15 Milyon Euro için, 55 bin meşemize kıymayalım.
O parayı yeniden buluruz ama unutmayalım ki tıraşlayacağımız o meşe ağaçlarımızı, yok edeceğimiz o çiçek dükkanı doğamızı yeniden geri getiremeyiz.
Birlikte yeni çözümler üretelim.
Yol yakınken, meşe ağaçlarının hakkı için börtü böceğin hakkı için kurdun kuşun hakkı için bu yanlıştan geri dönelim diyorum.
Nisan 2022, Haydar BELTAN
Geçtiğimiz günlerde Der-Kab meclisinin yaptığı toplantıda oy çokluğu ile projenin yerinin değiştirilmesi sonucuna varılmıştı zaten. Yapılan toplantıda yer değişikliği ilgili karar alınmadan önce Haydar Beltan nerdeydi acaba? Alınan karara rağmen belediye'nin proje ile ilgili ısrarının süreceğine dair şüphelerinden kaynaklı mı böyle bir çağrıda bulunuyor?
Bunun neresi çıkış hani başta olsa ya da atar mı yapmış.dilsel yozlaşma akilsal fukaralik getirmiş. Kültür devrimi sart